Herkese merhaba, Bu gün sizlere hayatımın çok çok önemli bir parçası olan kedi çocuklarımdan ve onlardan neler öğrendiğimden, bana neler kattıklarından bahsetmek istiyorum. Kediler ile vakit geçirdiğinizde, onları biraz takip edip anlamaya çalıştığınızda neler öğrenebileceğinizi tahmin bile edemezsiniz:
Miya Gezici: Benim melek kızım Miya hayatımın çok zor bir kısmı olan 1 senelik işsizlik dönemimde can yoldaşım oldu. Asla yanımdan ayrılmayan, benim ile uyuyup uyanan, sevgisini gösteren bir kediydi güzel Mimili’m (Takma ad #1). Evimize gelmesinden hemen önce büyüklerimiz ‘’Yeni evlisiniz, sahiplenmeyin, asla bakamazsınız!’’ demişti ama biz eşimle kendimize inanıp evimizi Mimi’ ye (Takma ad #2) açtık. Geldiğinin 3 günü iyi bakılmazsa ölebileceği bir virüs taşdığını öğrendiğimizde eşimle beraber korkmadık desem yalan olur. Ama azimle, inatla Miya’yı (Takma ad #3) yaşattık. Bize el ele verirsek her şeyin üstesinden gelebileceğimizi öğretti Miya. Maalesef kızımızı ani gelişen bir kalp hastalığından kaybettik. Güzel yüzlüm, mis kokulu kızımız melek oldu ama giderken bana hayatta ani, beklenmedik şeylerin hep olabileceğini ve sabırlı olmam gerektiğini öğretti. Zamanın her şeyin ilacı olduğunu gösterdi.
Ferrum Gezici: Benim bebek oğlum (Takma ad #1) kız kardeşi Lila ile birlikte aniden hayatımıza girdi. Fero (Takma ad #2) ilgi seven, yemek yemeyi seven, anın tadını çıkaran bir delikanlıdır. Çokça da yaramazdır. Sevgi istemekten asla geri koymaz kendini, saatlerce sevdirir kendini. Sıkıldığında artık istemediğinde ise patisini sertçe vurur bize. Onun gibi olmak yani sevgi, ilgi beklemek kötü bir özellik ya da zayıflık değil, bunu Ben Fero (Takma ad #3) ile yaşayınca anladım. Bir şeyden vazgeçmek de dünyanın sonu değil, sevmediğimiz şeyleri yarım bırakabiliriz. Bu denediğimizi gösterir. Canım oğlum, bebeğim, minik suratlım iyi ki bana bunları öğretti.
Lila Gezici: Lilt (Takma ad #1) pek narin, neşeli, kendini tavşan sanan ve sürekli olarak şaşkın bir ifadesi olan güzel bir kızdır. Ferrum’u sık sık temizler ve onun yanında durmayı çok sever. Keşke bizler de sevdiklerimizin yanında, yakınında durup, her anların da onlara destek olup eksikliklerini kapatabilsek. Daha bunu %100 başarmış biri değilim ancak Liliş (Takma ad #2)’in hedeflerim listeme eklediği bir maddedir bu. Buna ek olarak Anne Bebek (Takma ad #3) suratında ağzının altındaki koyu lekeden kaynaklı şaşkınmış gibi bir ifade var. Bunu da gördükçe hayatın hep süprizler ile dolu olduğunu, şaşıracak neşelenecek bir şeyleri istersek hep bulabileceğimizi hatırlarım. Liliş (Takma Ad #4) çoğu zaman kedi gibi yürümeyip, tavşan gibi seken bir kız çocuğu.
Benin melek Miya’m, Ferrum’um ve Lila’m,
Ben bu hayatta en çok sizin anneniz olmayı seviyorum. Beni büyüttüğünüz, bizi güçlendirdiğiniz için çok teşekkür ederim.
Sizlere tavsiyem hayatınızın bir döneminde mutlaka bir kedi ile dostluk edin, size verdiği huzuru, öğreteceklerini ve katacaklarını ıskalamanızı istemem. Kedileri kaçırmayın!
Işıldamanız dileklerim ile..