Merhaba,
Bugün sizlere yapacağınız ufak değişiklikler ile dünyayı nasıl değiştirebileceğinizden bahsedeceğim. Çok iddialı bir söz dediğinizi duyar gibiyim. Ama şunu asla unutmayın Değişim Seninle Başlar.
Mesleğim gereği (Çevre Mühendisiyim.) ekolojik çevre, atık minimizasyonu, sıfır atık, küresel ısınma, iklim değişiklikleri vb. konularda tüm güncel kaynakları takip ederim. Ulusal ve uluslararası tüm bilimsel makaleleri ve raporları okumaya çalışırım. Bu durum ister istemez günlük yaşamımda da bir takım alışkanlıklarda köklü değişikliklere de sebep oluyor.
Genelde İklim Krizi, Küresel Isınma, Karbon Ayak İzi konularından bahsetmeye başladığımızda gelecekte karşımıza çok da olumlu olmayan senaryolar çıkmakta. İnsanlık olarak geldiğimiz noktada maalesef bu konularda sınıfta kalmış görünüyoruz.
Peki bilimsel anlamda İklim Krizi ve Küresel Isınmaya neden olan karbon ayak izi nedir ona bir bakalım.
KARBON AYAK İZİ NEDİR?
Karbon ayak izi, birim karbondioksit cinsinden ölçülen, üretilen sera gazı miktarı açısından insan faaliyetlerinin çevreye verdiği zararın ölçüsüdür. Başka bir ifade ile “Karbon ayak izi”, bir insan ya da kuruluşun doğrudan veya dolaylı olarak etrafa yayılmasına sebep olduğu karbon miktarını belirten bir terimdir ve iki ana kısımdan oluşur. Doğrudan (Birincil) Ayak İzi ve Dolaylı (İkincil) Ayak İzi.
Doğrudan (Birincil) Ayak İzi, evsel enerji tüketimi ve ulaşım (söz gelimi araba ve uçak) dahil olmak üzere fosil yakıtlarının yanmasından ortaya çıkan doğrudan CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.
Dolaylı (İkincil) Ayak İzi ise kullandığımız ürünlerin tüm yaşamın döngüsünden bu ürünlerin imalatı ve en sonunda bozulmalarıyla ilgili olan dolaylı CO2 emisyonlarının ölçüsüdür.
Her bir birey yaşadığı yere ve yaşam şekline göre farklı miktarda karbon salınımına neden olur. Yediğimiz gıda tipinden ulaşım şeklimize ve elektrik tüketimimize göre hepimizin karbon ayak izi farklıdır. Örneğin araba kullanırken yaktığımız benzin, evi ısıtırken kullandığımız enerji ve yediğimiz gıdaların üretim süreci, belirli bir miktar karbondioksit salınımına neden olmaktadır.
Karbon ayak izinde en büyük payı olan faktörler şunlardır:
Enerji Tüketimi: Ulaşım, endüstriyel işlemler, elektrik ve fosil yakıt kullanımı yüksek miktarda enerji tüketimine sebep olur.
Sanayileşme: 20. yüzyılın ortalarından itibaren sanayileşmeyle birlikte karbondioksit salımı kontrolsüz ve çok hızlı bir şekilde arttı ve artmaya devam ediyor.
Hayvancılık: Artan et tüketimiyle birlikte besi hayvanlarının seri üretime geçmiş olması atmosfere fazla miktarda metan gazı salınımına neden olmaktadır.
Atık Maddeler: Hangi işlem ya da aktivite sonucu olursa olsun, Dünya’daki atık madde miktarı oldukça yüksek bir seviyede. Bu durum aynı zamanda Dünya’nın doğal kaynaklarına ve yaşam alanlarına da zarar veriyor.
İnsan Faaliyetleri: İnsanların günlük hayatlarında birçok işi verimli ve hızlı bir şekilde yapma adına edindikleri alışkanlıklar da karbon ayak izinde büyük bir paya sahip.
Peki Karbon ayak izimizi neden azaltmalıyız?
Dünya Meteroloji Örgütü’nün raporlarına göre yerküremiz, sanayi öncesi dönemin ortalamalarına göre 1 santigrat derece ısındı ve dünya en fazla 0,5 derece daha ortalama sıcaklık artışını kaldırabilir.
Buna rağmen bazı bölgelerde bu sınır çoktan aşılmış durumda. Bu da uzun vadede İklim Krizi’ne ve Küresel Isınma’ya sebep olmakta ve bu süreç devam ederse ve sıcaklık artışı 2 santigrat dereceyi geçerse sonucunda ciddi kuraklık ve kıtlık yaşamamız oldukça yüksek olasılıktadır.
Dolayısı ile insanlık olarak küresel ısınmayı durdurmak, yıllık ısı artışını 1,5 santigrat derecede tutmak gibi çok ciddi bir sorumluluğumuz var…
Peki kaderimizi kabullenmeli miyiz? Yoksa bu kötü gidişe dur mu demeliyiz?
Bu noktada sizin cevabınızı bilemem tabii ki ama ben kendi adıma küçük değişiklikler ile kötü gidişata dur demeye ve bir kişi bile olsam karbon ayak izimi azaltmaya kararlıyım. Bunun için elimden geleni yaparken uygulamaya çalıştığım metotlar ile ilgili listemi aşağıya bırakıyorum.
En azından size kolay gelenden başlayarak yavaş yavaş bunları hayatınıza katarsanız siz de benim gibi fark yaratan insanlara katılmış olursunuz.
Atık Minimizasyonu;
Atık kavramını burada kabaca tanımlayacak olursam; artık kullanmak istemeyeceğiniz ve elinizden çıkarmak istediğiniz her türlü malzeme olarak adlandırılmaktadır. Size göre kullanım süresi dolmuştur. Burada dikkat edilmesi gereken ise sizin bu atığın oluşumundan nihai son haline gelene kadar çevreye en az zarar verecek işlemlere tabii tutmanızdır.
Bu nedenle İlk olarak beni zorlamayacağını düşündüğüm alan olan atıklardan başladım. Öncelikli olarak ihtiyacınız kadar tüketip, gereksiz ürün almayarak iyi bir başlangıç yapabilirsiniz.
İkinci olarak kaynağında doğru şekilde atıklarınızı ayırdığınızda gerçekten atık olarak değerlendirilen kısmın inanılmaz derecede azaldığını fark edeceksiniz. Ayıklamada da 3 madde benim için
- Tüm atıkların içerisinden Geri Dönüştürülebilecek olanları ayırın, ayrılan geri dönüştürülebilecek atıklarınızı da bağlı bulunduğunuz belediyenin geri dönüşüm sistemine verin.
- Bitkisel yağ kullanımınız sonucu çıkan Bitkisel atık yağlarınızı ayrı bir kapta biriktirin. Bunları da yine bağlı bulunduğunuz belediyenizin sistemine verin.
- Alışverişlerinizde poşet kullanmak yerine alışveriş çantalarını tercih edin,
Bunların yanı sıra aşağıda sıraladığım basit ama zamanla etkili olan şeyleri de hayatınıza katmaya çalışın,
- Kullanmıyor iseniz elektrikli aletlerinizi fişten çekiniz,
- Kıyafetlerinizi yıkarken çamaşır makinenizin tam dolduğundan emin olun,
- Paketlenmemiş veya geri dönüşümlü malzemeler ile paketlenmiş ürünleri satın almaya çalışın,
- Fazla ya da doğada bozunmayan ambalajlar ile paketlenmiş ürünlerden uzak durun,
- Bir cihaz alırken enerji verimliliği yüksek cihazları satın alın, Led ampul kullanmaya özen gösterin,
- Enerji verimliliğinizi arttırmak için evde kapı ve pencerelerdeki hava sızıntılarını engelleyin,
- Bulaşık makinesi kullanıyor iseniz, makineye koyacağınız kirlileri yıkamayı bırakın,
- Sebze, Meyve gibi çabuk bozulan ürünleri ihtiyacınız kadar alın ve bozulacağını düşünüyorsanız da dondurucunuzda muhafaza ederek ziyan olmasını engelleyin,
- Sebze ve meyveleri mevsiminde tüketin,
- Doldurulabilir su şişesi ve termos kullanın, Kafelerde karton bardak yerine fincan tercih edin,
- Plastik veya alüminyum kap yerine üretiminde daha az emisyon üretildiği için cam ürünler tercih edin,
- Kullanmadığınız şeyleri paylaşın, bağışlayın,
- Her yere arabayla gitmekten vazgeçin, yürüyerek gidebileceğiniz yerlere yürüyün, toplu taşımayı tercih edin,
- Yerel ürünleri tercih etmeye çalışın, bir ürün ne kadar uzaktan geliyorsa o kadar yüksek emisyon ve kirlilik yaratmaktadır,
- İhtiyacınız olmayan ve kullanmayacağınız şeyleri sırf promosyonlu ve indirimde diye satın almaktan vazgeçin,
Bunlar hayatınıza yavaş yavaş katabileceğiniz basit adımlardan bir kaçı olarak burada dursun.
Bu önerilerin dışında da mutlaka dikili bir ağacınız olsun. Bunun için kendiniz dikebiliyorsanız mutlaka birkaç ağaç dikin. Özellikle meyve ağaçlarını tercih ederseniz, hem kendi meyvelerinizi edinmiş, hem de havadaki karbon miktarını da azaltmış olursunuz.
Böyle bir durumunuz yok ise ağaç dikimi yapan kuruluşlara bağışta bulunarak sizin için ağaç dikmelerini sağlayabilirsiniz.
Başlangıçta da dediğim gibi yapacağınız ufak değişiklikler ile Dünya’yı değiştirebilirsiniz.
Sevgiler,
Kaynaklar: